ölümü çocuğa anlatmak

ölüm haberi çok zaman geçmeden, kaçamak yollar aramadan ve geçiştirmeden ilk fırsatta verilmelidir. en uygun zamanı çocuğun yakınlarından onu tanıyan kişilerden birileri bilir ve uygun zamanı anlarlar. güvenli bir ortamda çocuğun diğer ihtiyaçları karşılandıktan sonra söylenmelidir.

söylemeye hazırlık için: “sana babanla ilgili üzücü bir haber vereceğim”

“çocuğa yakını tarafından gücenli bir ortamda verilmelidir”

2 yaşından önce çok anlamlandıramayacaklardır.

2-3 yaş civarında ise “ölüm ile ilgili bilgiler belirsiz” kalacaktır.

2 yaşından küçüklere “abi öldü, abi gitti ve bir daha gelmeyecek, ama annen hayatta, anne burada ve yanında” demek yeterlidir. (kişi ifadeleri değiştirebilir.)


3-4-5 yaş “yetişkinler gibi anlamazlar”

“ölen kişi artık artık çocukla birlikte olamayacak, ona dokunamayacak, onunla oyun oynayamayacak”

not: ölen kişi çocuğu bırakmak istemedi, ölenin ölümüyle ilgiliği çocuğunda başka birinin de kimsenin suçu yok.” ifade edilmeli.

“seni seviyoruz, seninle birlikte olmaya sana bakmaya devam edeceğiz” mesajları verilmelidir.

soyut düşünce dönemine geçilmediğinden,

“istediğinde onu ziyarete gideceğiz, vücutları artık çalışmıyor” (uygun bir ifade)

“canlıyken yaptıklarımızı artık yapamayacağız” (uygun bir ifade)

“uzaklara gitti, derin bir uykuya daldı, uzun bir uykuda” (yanlış ifade)


6-10 yaş “ölüm kavramını artık daha net anlamaya başlarlar”

kısa ve net ifadeler kullanılmalıdır

örn. “baban enkaz altında kaldı, hem biz hem de diğer insanlar onu kurtarmak için çok çabaladık fakat olmadı. baban artık bizimle olamayacak, ona dokunup, sarılamayacağız” “o bizi çok seviyor biz de onu çok seviyoruz ve sevmeye devam edeceğiz.”


gelebilecek her yaştan örnek sorular ve örnek cevaplar.

-o nereye gitti?

-o artık bizimle olamayacak, o göremeyeceğimiz bir yerde ama biz onu hala sevebilir ve özleyebiliriz.


-çok dua edersem geri gelir mi?

-hayır geri gelmez, ama biz onun için bir anı defteri oluşturabiliriz. (varsa fotoğraflarına bakabiliriz)


-benim yüzümden mi öldü?

-hayır, bu senin suçun değil. kimsenin suçu değil. bazen birisi ölünce kendimizi suçlu hissederiz. bizim yüzümüzden öldüğünü düşünürüz. ama kesinlikle senin suçun değil.


-üşüyor mudur?

-canlılar ölünce, hep yaptıkları şeyleri yapmazlar. yemek yemezler, üşümezler, acıkmazlar, yorulmaz…


-sende ölecek misin?

-ben senin yanındayım, olmaya ve herzaman seni korumaya devam edeceğim. bunun için uzun süre yaşamak istiyorum. her canlı, çiçekler hayvanlar ve insan bir gün ölür. ama ben daha seninle çok güzel zamanlar geçirmeyi planlıyorum.


-sen ölürsen bana kim bakacak?

-ben uzunca bir süre senin yanında kalıp sana bakmak istiyorum. ama ben ölünce sana bakacak etrafında sevdiğin kişiler olacaktır. ama ben hayatta olduğum sürece her senin yanında olacağım.


-neden hep ağlıyorsunuz? ….

-insanlar sevdikleri biri ölünce üzülürler, onlarla geçirdikleri güzel zamanları düşünürler, hatırlarlar. bazende üzülüp ağlarlar. (kaybettiği bir balık, kuş hikayesi varsa örnek verebilirsiniz)

derlenmiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.